keman

Çene altı ile omuz arasına sıkıştırılarak çalınır. 35-36 cm arasında değişen uzunlukta bir gövdesi vardır. Gövde, asıl titreşimi sağlayan bir üst kapak, bir alt kapak ve bu iki kapağı çemberleyen kasnaklardan oluşur. Yayın daha rahat hareket edebilmesi için , kapakların orta kısımları daraltılmıştır. Köprünün yanlarında “f” şeklinde delikler bulunur. Alt ve üst kapaklara köprünün tel basıncına dayanabilmesi için tonoz biçimi verilmiş ve çevresi tahta kaplama ile işlenmiştir. Sap, kendisini kuşatan besleme takozlarının içinden çıkar. Bu takozlar, kasnağın üst ucundaki kasnakları da pekiştirir. Sap zarif bir kıvrımla son bulur.

Kemanın dört teli vardır. Kalından inceye sırasıyla Sol, Re, La, Mi. Tellerin bir ucu, gövdenin aşağı kısmında bulunan kuyruğa, diğer ucu ise salyangozda bulunan kulaklara iliştirilir. Bu kulaklar telden istenen gerilimi elde etmek için kullanılır. Gerçek bir kemanın yapımı için birbirine eklenen parça sayısı 80’den fazladır. Genellikle 2 cm kalınlığında bir çam ve akçaağaçtan, oyma kalemi ve rende kullanılarak biçime sokulur. Keman yapımındaki en küçük değişiklik veya eksiklik, çalgının ses rengini etkiler. Dış etkilerden korunabilmesi için, yapımı tamamlandıktan sonra, alkol, terebentin içinde eritilmiş veya keten yağında ezilmiş bir zamkla verniklenir. Bu cila çok önemlidir. En iyi ses rengi olan kemanların cilası orijinal bir formüle göre yapılmaktadır. Amati, Stradivarius, Guarnerius gibi keman yapımcılarının yetiştiği 17. ve 18. yüzyıl Cremona okulu sayesinde ünlü keman yapımcıları yetişmiştir.

Kemanın Müzik Dünyasındaki Yeri

Kemana orkestrada 1565’de St. Riggo ve Corteccia’nın eserlerinde yer verilmiştir. Monteverdi 1608’de “Orfeo” operasına iki keman dahil etmiştir. 1624’de yazdığı “Tancrede Clorinde” adlı eserinde pizzicato ve tremolo yaptırmak suretiyle yeni etkiler sağlamıştır. Çaykovski 4. Senfoni’sinde yaylı çalgılar gruplarının hiç birine arşe kullandırmadan icre ettirdiği Scherzo bölümünde, pizzicato’yu kullanma sanatının zirvesine çıkmıştır. Bach, keman sesinin güzelliğini değerlendirerek önemli besteler yapmıştır. Chaconne’u ve Sol teli üzerindeki Arya’sı ile solo keman için yazdığı üç sonat ve üç partitası bu kapsamdadır. Keman edebiyatının olağanüstü bir örneği , Beethoven’ın Re Major keman konçertosudur. Saint-Saens, İskeletlerin Dansı adlı eserinde (Dance Macabre) keman yaylarının tahta kısmını tellere vurdurarak “col legno” denen yeni bir ses rengini ortaya çıkartmıştır. Çaykovski, “Patetik Senfoni”sinde “Saltando” denilen yeni bir arşe tekniği kullanmıştır. Saltando, yayın teller üzerinde serbestçe bırakılarak sektirilmesinden doğan bir stildir. Weber ilk kez 1. kemana iki ayrı parti yazmıştır. Wagner bu yolu izleyerek kemanlara 15 ayrı parti yazabilecek kadar ileri gitmiştir.

keman

Kemanın gelişimi

İtalya’da Cremona ekolü tarafında imal edilen eski kemanların olağanüstü niteliklerinin nedenleri araştırılmıştır. Bu çalgıların her parçasında işçiliğin çok temiz ve başarılı olması, yapımında kullanılan ağacın seçimi, özellikle kullanılan verniğin karışımının önem kazandığı kabul edilmektedir. Günümüzde yapılan araştırmalar, kusursuz bir Stradivarius’tan ayırt edilemeyecek ses kalitesine sahip kemanların yapımının gerçekleştirilebileceğini ortaya koymuştur.

Keman her ne kadar yapısı açısından yüzyıllardır değişmeyen çalgılar arasında sayılsa da, bu doğru değildir. Gövde kısmı uzatılmış, genişletilmiş ve geriye doğru şekillendirilmiştir. Sap kısmı daha yüksek ses elde edebilmek amacıyla uzatılmış, köprü kısmı yükseltilmiş ve kavisi arttırılmış, böylece arşenin başka tele değmeden kullanılabilmesi sağlanmıştır.

Keman yayı (Arşe)

Kemanın en önemli öğelerinden biri yaydır. İlk başlarda kullanılan yaylar bu adı taşıyan silahla aynı biçimde ve dışa bükülmüş bir şekildeydi. Günümüzde kullanılan içe bükülmüş ve daha uzun yaylar ise Francois Tourte (1747-1835) tarafından yaratılmıştır. Bu yaylarla daha nitelikli ses elde etmek mümkün olmuştur. Günümüzde kullanılan yaylar keman için 75 cm, viyola için 74 cm, viyolonsel için 72-73 cm, kontrabas için 60-65 cm’dir.

keman-3

Keman tekniği

Keman tekniğinin gelişim aşamalarla gerçekleşmiştir. Corelli’nin 17. yüzyıl sonları ve 18. yüzyıl başlarındaki çok zor sayılan besteleri, teknik açıdan bugün küçük keman öğrencilerinin çalabileceği kadar kolaydır. İtalya’nın yapımcılıktaki ustalığı, doğal olarak keman çalma sanatında uygulama ve kuramsal bilgilerin gelişmesi açısından  bu ülkenin öncülüğünde gerçekleşmiştir. Corelli’nin çağdaşları olan Vivaldi, Veracini, Tartini ve daha sonra gelen ustalar, keman tekniğini geliştirmişlerdir. Pugnani, Viotti, Nardini, Locatelli’de bu bestecileri izlemiş ve kemana katkıda bulunmuşlardır. Fransız ekolünden Anet, Leclair, Kreutzer, Balliot, Rode ve Alman ekolünden Stamitz, Graun, Vilhelm Cramer, gelişime katkıda bulunan kemancılardır. Ünlü kemancı ve besteciler Spohr, Paganini Beriot, Vieuxtemps, Massard, Wieniawski, Joachim, Auer ve Kreisler, virtuozite keman tekniğinin gelişmesinde büyük rol almışlardır.

*Kemandaki bölümlerin fotoğrafta ayrıntılı gösterimi ve kemanın yapısı ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için tıklayın.

*Keman Yayı (Arşe) ile ilgili ayrıntılı bilgiler için tıklayın.

*Türk Keman Okulu ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için tıklayın.

*Keman telleri renk kodları listesi için tıklayın.

*Hareketli keman resimleri galerisi için tıklayın.

Kaynakça: Müzik Ansiklopedisi – Ahmet Say